Nitrik Oksit Gazı

Bu sayfa'da Nitrik Oksit Gazı ile ilgili ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.

Nitric Oxide Gas Orya Medikal

buzzing-720x340-1

Nitric Oxide Gas 2022

Nitric Oxide Gas Orya Medikal

Nitric Oxide Gas En

Blood Cells in the Vein

Blood Vessel Vector

Nitrik Oksit Gazı

Bu sayfa’da Nitrik Oksit Gazı ile ilgili ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.

Product Description

  • Nitrik Oksit Gazı
  • Kullanım Alanları
  • Endikasyonlar
  • Bağlantı Şeması
  • Covid-19 Çalışmaları

Nitrik Oksit Gazı Nedir?

Nitrik oksit basit bir ifadeyle insan vücudunda yaşamsal alarm sistemi denilebilecek bir hormondur.

Aynı zamanda Nitrik Oksit insan vücudunun da doğal olarak ürettiği bir gazdır.

Kimyasal olarak nitrojenin oksitlenmesiyle elde edilen renksiz zehirli bir gaz olarak tanımlanır. Hava ile kolayca etkileşerek NO2’ye dönüşür. Gerek NO ve gerekse  NO2 çok güçlü solunumsal uyarıcılar olup;  pulmoner ödem ve kimyasal pnömonit oluşumuna sebep olabilirler. Yüksek konsantrasyonda NO solunması methemoglobin oluşumuna neden olur.

Nitrik oksit bir kez sentezlendikten sonra hızla hedef dokulara yayılır ve hücre içinde guanilat siklaz enzimini aktive ederek düz kas kasılmasını sağlayan “cyclic guanosine monophosphate” ( cGMP) miktarını artırır

Oluşan bu biyokimyasal olaylar düz kas kasılması, vasküler tonüs ve kan akışının düzenlenmesinde

önemli rol oynar. Nitrik oksit aynı zamanda trombositler içindeki çözülebilir Guanilat Siklaz aktivitesini de artırarak Trombosit adhezyon ve agregasyonunu azaltır. Ayrıca mikroorganizmaların mitokondrial proteine bağlı demir bileşikleriyle reaksiyona girip DNA sentezini bozarak ölmelerine yol açar ve savunma sisteminde rol oynar.

SOLUNUM SİSTEMİNDE NİTRİK OKSİT

Solunum havasında NO (sağlıklı bireylerde 5-10 ppb) ve bronkoskopik lavaj ve indüklenmiş balgam örneklerinde NO metabolitlerinin saptanması, NO’nun hava yollarında sentezlendiğini gösteren bulgulardır . Ekshale edilen nitrik oksidin potansiyel kaynakları, pulmoner dolaşım, alt ve üst hava yolları ve paranazal sinüslerdir. Özellikle üst solunum yollarında ve paranazal sinüslerde yüksek konsantrasyonlarda NO sentezlenmektedir. Nitrik oksidin yüksek oranda yayılabilme kapasitesi, hemoglobine bağlanabilme kapasitesinin oksijene göre 3000 kat daha fazla olması ve akciğerdeki zengin damar yapısı, pulmoner dolaşımı NO için biyolojik bir atık deposu haline getirmekte ve ekshale edilen NO’da pulmoner dolaşımın rolü bulunmamaktadır.

NİTRİK OKSİDİN AKCİĞER FİZYOLOJİSİNDEKİ ROLÜ

Vasküler etkiler

Nitrik oksit oldukça güçlü bir vazodilatördür. Nitrik oksidin vasküler düz kaslarda gevşemeye yol açan etkileri açıkça gösterilmiştir .Sepsiste olduğu gibi, aşırı NO varlığı sistemik hipotansiyona neden olabilirken tersi durumda NO sentezi azaldığında pulmoner hipertansiyon saptanmaktadır. Pulmoner hipertansiyonlu hastalarda ekshale edilen NO (eNO) oranları anlamlı derecede düşüktür. Nitrik oksit ayrıca antitrombotik etkiye de sahiptir. Nitrik oksit inhalasyonunun, dolaşımdaki trombositlerin ve tromboembolik hipertansiyonda trombozların in vivo aktivasyonlarını azalttığı gösterilmiştir.Selektif pulmoner vazodilatör etkisiyle ventilasyon-perfüzyon defektlerini düzeltme özelliği nedeniyle ARDS’de kullanımı, NO’nun tedavideki yeri bölümünde ele alınacaktır.

HAVA YOLU HASTALIKLARINDAKİ ROLÜ VE ÖNEMİ

Ekspiryum havasında NO ölçümü

Elektrokimyasal yöntemlerle ancak milyonda bir birim (ppm) Nü ölçümü yapılabilmektedir. Oysa

“chemiluminescence” yöntemi ile milyarda bir (ppb) oranında ölçüm yapılabilmektedir. Bu yöntem NO’nun ozon ile reaksiyonu sonucunda ortaya çıkan ışık enerjisinin bir tüpte toplanması ve toplanan bu ışık enerjisinin Nü seviyesiyle oranlanması esasına dayanır.

Ekshale edilen gazların toplanması için çeşitli yöntemler mevcuttur. Bunlar genellikle “online” ve “offline” yöntemler olarak iki grupta toplanabilir . “Offline” yöntemde ekspire edilen hava bir rezervuar içinde toplanarak farklı zaman ve yerde ölçüm yapılabilir. “Online” yöntemde ise hasta nefesini cihaza üfler ve o anda ölçüm yapılır. eNO seviyeleri uygulanan yönteme göre değişiklik göstermekle birlikte, genellikle

“offline” yöntemde bu 5-10 ppb (sağlıklı bireylerde) seviyesindedir. “Online” yöntemde Nü seviyeleri akım hızına göre değişiklik gösterebilir.

Astım

Astımlı hastalarda hava yollarında NOS il enzim salınımı ve buna bağlı eNO salınımının arttığı ve steroid tedavisiyle bunun normale döndüğü birçok çalışmada gösterilmiştir . Astımda Nü, büyük oranda alt solunum yollarından ve NOS il aktivasyonundaki artışla oluşmaktadır. Nitrik oksit ölçümleri astım için özgül değilse de artmış Nü oranları, astımın diğer kronik öksürük nedenlerinden ayrılmasında yararlı olabilmektedir. Dupont ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada, eşik değer 15 ppb olarak alındığında astım tanısı için özgüllük %90 ve pozitif tahmin değeri %95 olarak saptanmıştır .

Nitrik oksit ölçümünün astımdaki diğer kullanım alanı subklinik formların (SFT normal, bronkodilatör yanıt negatif, fakat balgam eozinofilik katyonik protein yüksek) saptanıp steroidle tedavi edilmesi ve klinik olarak hastalık tablosunun ortaya çıkmasının önlenmesidir . Hava yolu duyarlılığını saptamaya yönelik bronş provokasyon testi, eNO ölçümüyle birlikte yapıldığında daha özgül hale gelmektedir .

Astımda Nü ölçümünün bir diğer kullanım alanı ise tedaviye yanıtın değerlendirilmesidir. Normal koşullarda balgamda eozinofil sayısı veya serumda medyatör ve diğer inflamasyon ölçütlerinin araştırılması gibi invazif sayılabilecek yöntemler yerine bir tek Nü ölçümü daha pratik görünmektedir. Kaldı ki, eNO değerlerindeki artış, inflamasyon göstergelerindeki artışla paralellik göstermektedir .Bu yolla gereksiz yüksek dozda steroid kullanımının önlenmesi önemli bir avantajdır.

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)

Stabil KOAH’lı ve kronik bronşitli hastalarda muhtemelen sigara içimine ve sigara dumanındaki yüksek NO’nun eNOS’un etkinliğini azaltan düzenleyici etkisine (down regulation) bağlı olarak eNO normal saptanmaktadır (29]. Artmış nötrofilik inflamasyon ve oksidan/antioksidan dengesizliğine bağlı olarak, kontrol altında olmayan semptomatik KOAH’lılarda eNO yüksek saptanır .

Kistik Fibrozis (KF)

Kistik fibrozisli hastalarda eNO seviyeleri düşüktür. Aslında KF’de yoğun nötrofilik inflamasyon ve artmış oksidatif strese rağmen NO’nun düşük olması, muhtemelen bu hastalarda saptanan NOS il yetersizliğidir

Bronşektazi

Bronşektazili hastalarda hastalığın yaygınlığıyla orantılı olarak eNO yüksek saptanmaktadır [31]. Bu durum aktif inflamasyonun göstergesidir ve tıpkı astımda olduğu gibi steroid tedavisiyle normale dönmektedir. Bazı çalışmalarda ise bronşektazide eNO normal saptanmakta ve bunun nedeni olarak artmış sekresyonların NO’yu hapsetmesi gösterilmektedir (32].

Pulmoner Hipertansiyon

Pulmoner hipertansiyon pulmoner arterlerde anormal kalınlaşma ve pulmoner vasküler dirençte artma ile karakterizedir. Nitrik oksit endotel kökenli güçlü bir vazodilatör ve düz kas proliferasyonuinhibitörüdür. Primer pulmoner hipertansiyonlu hastalarda düşük saptanması, bunun hastalık patogenezinde önemli bir rolü olabileceğini düşündürmektedir .

NİTRİK OKSİDİN TEDAVİDEKİ YERİ

Pulmoner hipertansiyon

Selektif pulmoner vazodilatör etkisi saptandıktan sonra NO’nun pulmoner hipertansiyon tedavisinde kullanımı gündeme gelmiştir. Endojen NO’nun yarılanma ömrü sadece O. 1-5 saniyedir. Buna karşın, inha le edilen NO’nun gaz değişim ünitelerine ulaşıp alveoler duvardan pulmoner kapiller kana geçene kadarki yarılanma ömrü 15-30 saniyedir. Pulmoner vazodilatasyonun yaklaşık 10 ppm dozunda ortaya çıktığı saptanmıştır . Nitrik oksidin büyük bir kısmı, daha pulmoner dolaşımdayken hemoglobine bağlanarak inaktive olur ve böylece sodyum nitroprusid ve nitrogliserin gibi sistemik hemodinamik değişikliklere yol açmaz.

Primer pulmoner hipertansiyonlu hastalardan elde edilen verilere göre bu hastalarda endotel kaynaklı vazodilatör faktörler [prostasiklin, Nü) ile vazokonstriktör medyatörler (endotelin-1 (ET-1), tromboksan A2 (TXA2)] arasında dengesizlik vardır . Bunu destekleyen bir bulgu, NOS inhibitörleri uygulanmasının pulmoner ve sistemik hipertansiyonla sonuçlanmasıdır. Bir prostasiklin analoğu olan epoprostenolün sistemik uygulanmasıyla hipotansiyon, yüzde kızarma ve baş ağrısı gibi sistemik semptomlar ortaya çıkmaktadır. Oysa inhale nitrik oksidin etkilerinin pulmoner dolaşımda sınırlı kalması önemli bir avantajdır.

Nitrik oksidin pulmoner hipertansiyondaki bir diğer kullanım alanı da bu hastalara uygulanacak tedavilerin planlanmasıdır. Yapılan çalışmalarda inhale NO’ya iyi yanıt alınan olguların oral vazodilatör ilaçlardan yarar gördüğü, yanıt alınamayanların ise transplantasyona aday oldukları ve o güne kadar kronik epoprostenol tedavisine alınmalarının uygun olduğu saptanmıştır .

ARDS

ARDS’ nin en önemli bulgusu fizyolojik şant ve ventilasyon/perfüzyon (V/Q) dengesizliği sonucu ortaya çıkan ciddi hipoksemidir. Nitrik oksit ve prostasiklin gibi inhale vazodilatörler, özellikle iyi ventile olan bölgelerdeki damarlarda vazodilatasyon yaparak oksijenasyonu artırmakta ve V/Q dengesizliğinde düzelmeye yol açmaktadır. Nitrik oksit, 1.25-40 ppm dozlarında hipoksik solunum yetmezliği tedavisinde sürekli kullanılmaktadır [35]. Ancak tedaviye ara verme veya ani kesme durumunda oksijenasyonda ciddi bozulmaya ve pulmoner arter basıncında ani artışa neden olmaktadır.

DİĞER AKCİĞER HASTALIKLARI

Nitrik oksit tedavisinin yararlı olduğunun gösterildiği diğer alanlar patent duktus arteriosus ve patent duktus ova/eye bağlı sağdan sola şantın neden olduğu inatçı pulmoner hipertansiyon, doğuştan kalp hastalığına yönelik onarımdan sonra ortaya çıkan pulmoner hipertansiyon ve akciğer transplantasyonundan sonra düşen pulmoner hipertansiyondur.

Sonuç olarak, çeşitli yöntemlerle solunum havasında veya solunum materyallerinde NO veya NO metabolitlerinin ölçümü, hava yollarının durumunu oldukça kolay ve invazif olmayan bir yöntemle yansıtmaktadır. İnvazif olmaması ve kolay uygulanabilmesi nedeniyle özellikle çocuklarda ve yaşlı hastalarda tercih edilebilecek bir yöntemdir. Son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde NO ile ilgili, eNO kullanılarak yapılan artan sayıda çalışma mevcuttur.

  • KALP VE AKCİĞER TRANSPLANTASYONUNDA

Bilindiği üzere kalp ve akciğer transplantasyonunda nitrik oksit çok önemli  bir yere sahiptir. Eğer hastaya pulmoner hipertansiyon tanısı koyulmuşsa mutlaka preop olarak vazodilatasyonu sağlamak için nitrik oksit başlanmalıdır.Çünkü  yeni nakledilen donör zaten yorgun olacağından pompa çıkışında karsılaşacağı pulmoner defans sağ yetmezliğe sebep olmakta ve bu defanstan dolayı hasta uzun süre pompada kalmak zorunda kalmakta hatta pompadan çıkamamaktadır.Nitrik oksit bunun gibi durumlarda hayati öneme haizdir.Hem hastanın  kolayca kalp akciğer pompasından çıkmasını sağlayacak hem de hastanın yoğun bakım süresini minimuma indirecektir

KAZANÇ

1- Hasta ve donör kayıp edilmeyecektir.

2- Yoğun bakım süresi minimuma ineceğinden ilaç, insan gücü ve diğer yoğun bakım giderlerinden büyük  kazanç sağlanacaktır.

3- Hasta yaşadığından dolayı devletin hastaneye ödediği bedel heba olmayacaktır.

2- SAĞ YETMEZLİKLERDE 

      Özellikle yapay kalp implantasyonunda en korkulan olgu  sağ yetmezliktir. Yapay kalp implantasyonu esnasında  ortaya çıkabilecek sağ yetmezliklerde en büyük silah nitrik oksittir.Sağ yetmezlikte nitrik oksit kullanımına başlandıktan birkaç dakika sonra pulmoner basıncın düştüğünü ve saturasyonun yükseldiği görülmektedir. Dolayısıyla pulmoner hipertansiyona bağlı sağ yetmezlik ortadan kalktığından dolayı hastayı kalp akciğer pompasından çıkarmak çok hızlı olmakta, buna bağlı olarak sağ ventrikül için değeri on binlerce €uro olan ikinci bir pompa takma zorunluluğu ortadan kalkmaktadır.

KAZANÇ

  • Hastaya ikinci bir pompa takma zorunluluğu ortadan kalktığı için devlet fazladan ödeme yapmak zorunda kalmayacaktır.
  • Yoğun bakım süresi kısalacaktır dolayısıyla hastaya fazladan kullanılacak ilaç ve giderlerin önüne geçilecektir.
  • Sol ventrikül için takılan pompanın da riske edilmesi önlenecektir.

NOT : AVRUPA VE AMERİKA’DA TRANSPLANTASYON , YAPAY KALP TAKILAN MERKEZLERDE  VE AÇIK KALP OPERASYONU YAPILAN TÜM MERKEZLERDE NİTRİK OKSİT  SİSTEMİ BULUNDURMAK ZORUNLUDUR. PULMONER HİPERTANSİYON TANISI KOYULAN VEYA KARŞILAŞILAŞILAN HASTALARIN TEDAVİSİNDE EN UCUZ VE  EN ETKİLİ SİLAHTIR.

  • PEDİATRİK VE KONJENİTAL ÇOCUK CERRAHİSİNDE

Pulmoner hipertansiyon sorunu postkapiller endikasyonlara bağlı olarak çocuklarda çok sık rastlanan problemlerin başında gelmektedir. VSD  veya ASD’ye bağlı olarak gelişen pulmoner hipertansiyon çok daha agresiftir dolayısıyla operasyon öncesi pompa cıkışı ve postop dönemde en büyük silah yine nitrik oksittir.Nitrik oksitin vazodilatif etkisi devreye girdiğinde pulmoner basıncın kısa sürede düştüğü ve saturasyonun hızlı şekilde yükseldiği görülmektedir. Yoğun bakım süresi  ciddi oranda kısalmakta çocuk tekrar hayata bağlanmaktadır. Bu gerekçelerden dolayı bu cerrahi dalında da nitrik oksit hayati öneme haizdir.

KAZANÇ

  • Kurtarılmış yeni hayatlar
  • Çocukların yapısı itibariyle yoğun bakım süreci uzun ve meşakatlidir. Bu süreç nitrik oksitle kısalmakta zorluklar ve harcamalar minimuma inmektedir.

5 – KALP CERRAHİSİNDE KAPAK HASTALIKLARINA BAĞLI     PULMONER HİPER TANSİYON TANISINDA 

                        Kapak hastalıklarına bağlı pulmoner hiper tansiyon tanısı nitrik oksitle kolayca çözümlenmektedir.Bu gibi endikasyonlarda kapak tamir  veya replasman yapıldıktan sonra problem pompa cıkışında yaşanmaktadır o esnada yine nitrik oksit yardımcıdır.Yoğun bakım sürecinin rahat ve kısa geçmesinde  Nitrik oksidin katkısı büyük olmaktadır.

       REFERANS HASTANELER

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ  –  İZMİR

KOŞUYOLU KALP-DAMAR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ – İSTANBUL

SİYAMİ ERSEK  KALP – DAMAR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ – İSTANBUL

SÜREYYAPAŞA GÖĞÜS HASTALIKLARI HASTANESİ  – İSTANBUL

MEMORİYAL HASTANESİ  – İSTANBUL (KARACİĞER NAKLİ   PROF.DR MÜNCİ  KALAYCIOĞLU

VAZODİLATASYON TESTİNDE

Vazodilatasyon testi Eisenmenger tanısını ortaya koymak için kardiyologlar tarafından yapılan bir testtir. Bu test nitrik oksitle yapıldığında  test maliyeti %90 oranında düşmekte kısa sürede sonuç alınmakta,  gereksiz yere hasta cerrahiye yollamanın önü alınmakta buna bağlı olarak gereksiz ameliyat harcamaları önlenebilmektedir.

Not:Vazodilatasyon testiyle ilgili yapılan klinik çalışmalarda nitrik oksit referans Alınmaktadır.

REFERANS HASTANELER

 MARMARA ÜNİVERSİTESİ  TIP FAKÜLTESİ  KARDİOLOJİ BÖLÜMÜ –İSTANBUL

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ BÖLÜMÜ – İZMİR

GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ BÖLÜMÜ ­ – ANKARA

YENİDOĞAN BÖLÜMÜNDE

Bebeklerin yoğun bakım ünitesine en sık  yatış nedeni solunum yetmezliğidir. Literatürde bu oran  %30-50 arasında bildirilmektedir. Solunum yetmezliği nedeni ile yatırılan bebeklerin çoğunluğu prematüre bebektir. Ancak  zamanında doğmuş bebeklerde de % 30 oranında solunum sıkıntısı  görülmektedir.

Solunum sıkıntısının bu kadar sık ve gerek prematüre gerekse term bebeklerde önemli bir sağlık sorunun olmasında antenatal dolaşım sistemi (doğum öncesi)  ile postnatal dolaşım sistemi (doğum sonrası) arasında önemli ve  hayati farklılıkların rolü vardır. Geçiş dönemi olarak bilinen ve postnatal dolaşımın normal olarak devamını sağlayan bu süreci etkileyen faktörler hipoksik solunum yetmezliğine (HSY) ve/veya pulmoner hipertansiyona (PPHT) neden olmaktadır.

HSY sendromu veya PPHT etiyolojisinde,

  1. Anatomik nedenler
  1. Pulmoner hipoplazi
  2. Pulmoner vasküler anomaliler (sıklıkla kardiyovasküler malformasyon ile birlikte)
  1. Perinatal nedenler
  1. Perinatal asfiksi
  2. Mekonyum aspirasyonu ve diğer aspirasyon sendromları
  3. Şok veya sepsis gibi pulmoner reaktiviteye neden olan hastalıklar
  1. İdiyopatik

Pulmoner hipovaskülarite ve PPHT için bir risk faktörünün olmaması

  1. Pulmoner parankim hastalıkları ile ilişkili PPHT
  2. Artmış pulmoner kan akımı ile birlikte olan konjenital kalp hastalıkları (düzeltilmemiş konjenital kalp hastalığı olan vakaların 1/3 ü pulmoner vasküler hastalık nedeni ile ölmektedir)
  3. Kardiyak cerrahi sonrası (yenidoğan döneminde ciddi kardiyak ameliyat geçiren olguların % 2’de PPHT gelişmekte)
  4. Alveolaer yada vasküler gelişimi etkileyen faktörler
  1. Konjenital diyaframatik herni
  2. Konjenital kistik adenomatoid malformasyon
  3. Scimitar sendromu
  4. Potter sendromu
  5. Ağır bronkopulmoner displazi
  6. Alveoller kapiller displazi
  1. İlaç ilişkili PPHT
  1. İntrauterin anti-inflamatuar ya da serotonin geri emilimini inhibe eden anti depresan ilaca maruz kalma

HSY veya PPHT tedavisinde kullanılan tedaviler içinde, oksijen ve magnezyum sülfat tedavilerinin faydalı oldukları kanıtlanmış,  hiperventilasyon, alkalizasyon, sedasyon, Tolazolin kullanımının ise faydasız hatta zararlı  olduğu gösterilmiştir. Ancak günümüzde inhale nitrik oksit (iNO) tedavisi, 35. gebelik haftasından büyük bebeklerde HSY ve PPHT tedavisinde tüm konvansiyonel tedavilere göre daha başarılı, hayat kurtarıcı ve ECMO ihtiyacını azaltıcı bir tedavi olarak kabul edilmektedir.

Kimlere iNO tedavisi uygulanabilir?

Gebelik haftası  term veya terme yakın preterm bebeklerde kullanılması önerilmektedir. Preterm bebeklerde kullanımı ile ilgili çalışmalar devam etmekte, özellikle erken ve düşük doz kullanımının, BPD gelişimi üzerine etkilerine yönelik kanıt değeri yüksek çalışmalar sürdürülmektedir.

Oksijenizasyon indeksi (Oİ) hipokseminin şiddetini gösteren bir parametredir. OI düzeyinin 25 ve üstünde olan bebeklerin % 50’i ECMO tedavisine gerek duymakta veya ölmektedir. Bu nedenle ağır hipoksemisi olan ve OI değeri 25 ve üzerindeki uygun vakalarda iNO kullanılmalıdır.

Önerilen iNO dozları

Önerilen başlangıç dozu 20 ppm olup 40 veya 80 ppm’e kadar arttırılabilmektedir. Ancak yüksek dozların 20 ppm’e yanıtsız vakalarda oksijenizasyonu düzeltmediği bildirilmiştir.

iNO yanıt için beklenen süre ve toplam tedavi süresi

Yenidoğan bebeklerde pozitif yanıtın başlama zamanı oldukça hızlıdır. Tedaviden 30-60 dakika sonra PaO2 değerinde artış ve OI düzeyinde azalma beklenmektedir. Tedavi süresi ise oksijen desaturasyonu düzelene kadar ya da maksimum 14 gün olarak kabul edilmektedir. Sık rastlanmayan iNO bağımlığı durumunda ise bu süre alternatif tedavilerden elde edilen yanıta göre değişmektedir. Ancak 5 günden uzun süren ve vazodilatör yetersiz olarak yanıt alınan vakalarda alveoler-kapiller displazi düşünülmelidir. Parankimal akciğer hastalığına eşlik eden PPHT vakalarında ise tercih edilecek ventilatör tedavi modu yanıtı değiştirebilmekte, HFOV kullanımının iNO yanıtını arttırdığı bildirilmektedir.

 iNO tedavisinin kesilmesi

Farklı merkezlerde farklı kesme protokolleri kullanılmaktadır. Tedaviye pozitif yanıt alındıktan sonra en geç ilk dört saat içinde iNO dozu azaltılmalıdır. Bu süre içinde iNO dozunu azaltmadan önce kademeli olarak FiO2 miktarı düşürülmelidir. FiO2 düzeyi 0.6 değerinin altına indiğinde, iNO dozu için dört saat beklemeksizin azaltılmalıdır. Hastanın durumu stabil ve OI düzeyinde artış olmazsa her dört saat aralıklala iNO dozu azaltılarak kesilmelidir. Kesme protokolü uygulanırken 20 ppm ile 5 ppm arasında her azaltmada 5 ppm , daha sonra 1 ppm azaltılmalıdır. Tedavi kesildikten sonra hasta bir saat yakından gözlenmeli, hemodinamik bozulma ya da oksijen ihtiyacında artma gözlenirse tedavi tekrar başlanılmalıdır.

 KAZANÇ

  • Oksijen ve magnezyum sülfat tedavilerinde sonuc 6 -7 günde alınırken nitrik oksitte bu süreç sadece birkaç saat almakta buna bağlı olarak yoğun bakım süresi çok dramatik olarak düşmekte, konvansiyonel tedavide sürecin uzunluğuna bağlı olarak çocukta oluşabilecek beyin ve diğer hasarların önüne geçilmektedir.

REFERANS HASTANELER

 ZEKAİ TAHİR BURAK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ – ANKARA

ÇERAH PAŞA TIP FAKÜLTESİ YENİ DOĞAN BÖLÜMÜ – İSTANBUL

ŞİŞLİ  ETFAL  EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ – İSTANBUL

İNHALE NİTRİK OKSİT TEDAVİSİ ENDİKASYONLARI

1. Yenidoğanın solunum yetmezliği (yenidoğanın persistan pulmoner hipertansiyonu, mekonyum aspirasyonu, pnömoni, respiratuvar distress sendromu)

2. Pulmoner hipertansiyonlu veya pulmoner hipertansif kriz riski bulunan olgularda uygulanan konjenital kalp cerrahisi sonrası

3. Erişkin Respiratuvar Distres Sendromu

4. Kronik pulmoner tromboemboli olgularında uygulanan pulmoner tromboendarterektomi sonrası

5. Akciğer Transplantasyonu

6. Sağ kalp yetersizliği riski bulunan pulmoner hipertansiyonlu kalp transplantasyonu olguları

7. Sol ventrikül destek cihazı takılan kalp yetersizliği olgularında sağ kalp yetersizliğini önleme ve pulmoner hipertansiyonun tedavisinde

8. Ciddi pulmoner hipertansiyonu bulunan sağ kalp yetersizliği riski mevcut kalp kapak hastaları

NİTRİK OKSİT SETİ BAĞLANTI ŞEMASI

Nitrik Oksit Bağlantı Şeması

Nitrik oksit seti, pediyatrik ve yetişkin olmak üzere iki çeşittir her ikisinin de
bağlanması aynı şekildedir. Nitrik oksit seti, ventilatörden gelen inspiryum hattına
bağlanır şema da gözüktüğü gibi hastaya en yakın noktadan (proksimalden)
bağlanmalıdır. Nitrik oksit hattının her iki ucundan birer hortum çıkmaktadır
bunlardan inspiryum hattına bağlantı noktasından çıkan hortum nitrik oksit
tüpünün üzerinde bağlı olan regülatörün çıkış kısmına (output) bağlanmalı diğer
hortum ise (hastaya yakın olan kısım ) nitrik oksit monitörünün arkasındaki su
haznesi girişine (input) takılmalıdır. Böylece Nitrik Oksit hattı sisteme dahil
edilmiş olur.

Nitrik Oksit Covid-19 ile ilgili ayrıntılı bilgi dosyasına aşağıdaki link’ten ulaşabilirsiniz.

  Nitrik Oksit Covid 19  

Nitrik Oksit Gazı Covid-19 ile ilgili ayrıntılı bilgi dosyasına aşağıdaki link’ten ulaşabilirsiniz.

  Nitrik Oksit Gazı Covid 19  


Orya Medikal Logo

Önemsiyoruz, Yapabiliriz.




Orya Medikal Logo

Önemsiyoruz, Yapabiliriz




0216 383 26 76


ORYA MEDİKAL

ORYA MEDİKAL şirketimiz 2007 yılında Sağlık sektöründe kardoloji,kalp-damar ve yeni doğan bölümleriyle ilgili hizmet vermeye başlamiş olup,sektörun ihtiyacı olan sipesifik ürünleri üretmek ve hizmet vermeyi prensip edinmiştir.




Bu sitenin Web Tasarım işlemleri Türk Web Tarafından gerçekleştirilmektedir.



Bu sitenin Web Tasarım işlemleri Türk Web Tarafından gerçekleştirilmektedir.